Bizi Arayın

(+90) 505 632 62 49

Atılım Psikoloji

Bireysel Yetişkin Terapisi

Bireysel yetişkin terapilerinde etkinliği kanıtlanmış birçok terapi ekolü bulunmaktadır.

  • Bilişsel Davranışçı Terapi
  • Varoluşçu
  • Psikanalitik Psikoterapi
  • EMDR Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemleme
  • Şema Terapi
  • Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi
Atılım Psikoloji

Terapiler

Bilişsel Davranışçı Terapi

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), düşünce ve davranışların duygusal sorunlar üzerindeki etkilerini anlamaya ve değiştirmeye odaklanan bir psikoterapi yöntemidir. Bu terapi yaklaşımı, bireylerin olumsuz düşünce kalıplarını ve davranışlarını tanımlamalarına, bunları daha sağlıklı ve işlevsel düşünce ve davranışlarla değiştirmelerine yardımcı olmayı amaçlar. BDT, bilimsel temellere dayanan ve kısa süreli, yapılandırılmış bir terapi yöntemidir. 

Temel İlkeler ve Yaklaşımlar

1.Bilişsel Model:

BDT, bireylerin duygusal sıkıntılarının, olayları algılama ve yorumlama biçimlerinden kaynaklandığını savunur. Bu model, düşüncelerimizin duygularımızı ve davranışlarımızı nasıl etkilediğini vurgular.

2.Davranışsal Model:

Davranışlarımızın, öğrenme ve pekiştirme süreçleri sonucunda oluştuğunu ve değiştirilebileceğini öne sürer. Olumsuz davranışların yerine daha sağlıklı davranış kalıpları geliştirilmesi hedeflenir.

Bilişsel Davranışçı Terapinin Temel Bileşenleri

1.Düşünce ve İnançların İncelenmesi:

Terapist, danışanın olumsuz, çarpık veya işlevsiz düşünce kalıplarını tanımlamasına yardımcı olur. Bu düşünceler, bireyin duygusal ve davranışsal tepkilerini etkiler.

2.Davranış Değişikliği:

Bireyin olumsuz davranış kalıplarını tanıması ve değiştirmesi hedeflenir. Bu süreçte, yeni davranışların öğrenilmesi ve pekiştirilmesi sağlanır.

3.Problem Çözme ve Beceri Geliştirme:

Danışanın problem çözme becerilerini geliştirmesi ve stresle başa çıkma stratejileri öğrenmesi teşvik edilir.

4.Maruz Bırakma ve Sistematik Duyarsızlaştırma:

Fobiler ve anksiyete bozuklukları gibi durumlarda, bireyin korktuğu durumlara kontrollü ve kademeli olarak maruz bırakılması sağlanır. Bu, korkunun azalmasına ve kişinin bu durumlarla başa çıkma yeteneğinin artmasına yardımcı olur.

Terapinin İşleyişi

1.Başlangıç Değerlendirmesi:

Terapist, danışanın mevcut durumunu, sorunlarını ve terapiye olan beklentilerini anlamak için bir değerlendirme yapar. Bu süreçte, danışanın düşünce ve davranış kalıpları üzerinde durulur.

2.Hedef Belirleme:

Terapist ve danışan, terapi sürecinde ulaşılacak somut ve ölçülebilir hedefler belirler. Bu hedefler, danışanın ihtiyaçlarına ve sorunlarına yönelik olarak şekillendirilir.

3.Terapötik Müdahaleler:

Terapist, danışanın olumsuz düşünce kalıplarını ve davranışlarını değiştirmesi için çeşitli teknikler kullanır. Bu teknikler arasında bilişsel yeniden yapılandırma, maruz bırakma terapisi, gevşeme teknikleri ve problem çözme becerileri yer alır.

4.Geri Bildirim ve Takip:

Terapist, danışanın ilerlemesini düzenli olarak değerlendirir ve geri bildirimde bulunur. Terapinin sonunda, danışanın kazandığı becerileri sürdürebilmesi için stratejiler geliştirilir.

Bilişsel Davranışçı Terapinin Faydaları

  • Duygusal Düzenleme:Bireylerin olumsuz düşünce kalıplarını tanımlayıp değiştirmeleri, duygusal düzenlemeyi ve genel ruh sağlığını iyileştirir.
  • Öz-Yeterlik:Danışanlar, sorunlarıyla başa çıkma ve problem çözme becerilerini geliştirir, bu da öz-yeterlik duygusunu artırır.
  • Davranış Değişikliği:Olumsuz davranış kalıplarının yerine daha sağlıklı ve işlevsel davranışlar konur.
  • Kısa Süreli ve Yapılandırılmış:BDT, genellikle kısa süreli bir terapi yöntemi olup, belirli hedefler doğrultusunda yapılandırılmıştır, bu da terapi sürecini verimli kılar.
  • Bilişsel Davranışçı Terapi, bireylerin düşünce ve davranış kalıplarını değiştirerek duygusal sorunlarını çözmelerine yardımcı olan etkili ve bilimsel bir terapi yöntemidir. Bu yaklaşım, bireylerin yaşam kalitesini artırarak daha sağlıklı ve tatmin edici bir yaşam sürmelerine olanak tanır.

Varoluşçu-psikanalitik psikoterapi

Varoluşçu-psikanalitik psikoterapi, varoluşçu felsefe ile psikanalitik teoriyi birleştirerek bireylerin kendilik algılarını, yaşamın anlamını ve varoluşsal kaygılarını anlamalarına ve çözümlemelerine yardımcı olan bir psikoterapi yaklaşımıdır. Bu terapi yöntemi, insanın varoluşsal deneyimlerine ve içsel dünyasına odaklanarak, bireylerin derin psikolojik ve duygusal sorunlarını ele alır.

Temel Kavramlar ve Yaklaşımlar

1.Varoluşçu Felsefe:

Varoluşçu felsefe, insanın yaşamın anlamını, özgürlüğünü, sorumluluğunu ve varoluşsal kaygılarını sorgulayan bir düşünce akımıdır. Bu felsefi yaklaşım, bireylerin kendi varoluşlarını ve hayatlarının anlamını kendilerinin yaratması gerektiği fikrini savunur.

2.Psikanalitik Teori:

Psikanalitik teori, Sigmund Freud tarafından geliştirilen ve bilinçdışı süreçlerin, çocukluk deneyimlerinin ve içsel çatışmaların bireyin davranışları ve duygusal durumu üzerindeki etkilerini inceleyen bir psikoterapi yöntemidir.

Varoluşçu-Psikanalitik Psikoterapinin Temel Bileşenleri

1.Özgürlük ve Sorumluluk:

Bireylerin yaşamlarında özgür seçimler yapma ve bu seçimlerin sorumluluğunu taşıma kapasitesine odaklanır. Terapist, danışanın bu sorumluluğu üstlenmesine ve kendi hayatını aktif bir şekilde yönlendirmesine yardımcı olur.

2.Varoluşsal Kaygılar:

Ölüm, özgürlük, izolasyon ve anlam arayışı gibi temel varoluşsal kaygılar, terapinin merkezindedir. Terapist, bireyin bu kaygılarıyla yüzleşmesine ve bu kaygıların yaşamlarına nasıl etki ettiğini anlamalarına yardımcı olur.

3.Bilinçdışı Süreçler:

Psikanalitik teoriye dayanarak, bilinçdışı süreçler, bastırılmış duygular ve çocukluk deneyimleri ele alınır. Terapist, bireyin bilinçdışı materyallerini keşfetmesine ve bu materyallerin güncel yaşantılarına nasıl yansıdığını anlamalarına yardımcı olur.

4.Kendilik ve Kimlik:

Bireylerin kendilik algıları ve kimlikleri üzerinde çalışılır. Bu süreç, bireylerin kendilerini daha iyi anlamalarını, otantik benliklerini keşfetmelerini ve kabul etmelerini sağlar.

Terapinin İşleyişi

1.İlk Değerlendirme:

Terapist, danışanın mevcut durumunu, yaşadığı zorlukları ve terapiye olan beklentilerini anlamak için başlangıçta bir değerlendirme yapar. Bu süreçte, bireyin geçmiş deneyimleri, bilinçdışı süreçleri ve varoluşsal kaygıları üzerine bilgi toplanır.

2.Terapi Süreci:

Terapist, danışanın varoluşsal deneyimlerini ve bilinçdışı süreçlerini anlamalarına yardımcı olmak için çeşitli teknikler kullanır. Bu süreç, danışanın kendilik algısını ve yaşamının anlamını keşfetmesine yönelik derinlemesine bir çalışmayı içerir.

3.Geri Bildirim ve Yönlendirme:

Terapist, danışanın içsel dünyasını ve bilinçdışı materyallerini anlamlandırarak geri bildirimde bulunur. Danışana, bu farkındalıkları günlük yaşamlarına nasıl entegre edebilecekleri ve varoluşsal kaygılarıyla nasıl başa çıkabilecekleri konusunda rehberlik eder.

Varoluşçu-Psikanalitik Psikoterapinin Faydaları

  • Duygusal Derinleşme:Bireyler, duygusal ve psikolojik derinliklerini keşfederler ve bu sayede daha anlamlı ve otantik bir yaşam sürdürebilirler.
  • Kendilik Farkındalığı:Bireyler, kendilik algılarını ve kimliklerini daha iyi anlar ve kabul ederler.
  • Varoluşsal Anlam:Bireyler, yaşamlarının anlamını ve amaçlarını yeniden tanımlar ve bu doğrultuda yaşamlarını yönlendirirler.
  • Bilinçdışı Materyallerin Keşfi:Bireyler, bilinçdışı süreçlerini ve bastırılmış duygularını keşfederek bu materyallerin yaşamlarına olan etkilerini anlar ve dönüştürürler.
  • Varoluşçu-psikanalitik psikoterapi, bireylerin derin psikolojik ve varoluşsal sorunlarını ele alarak, onların daha anlamlı, otantik ve tatmin edici bir yaşam sürmelerine yardımcı olan bütüncül bir terapi yöntemidir.

EMDR- Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemleme

EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi, travmatik anıların ve olumsuz deneyimlerin neden olduğu psikolojik sıkıntıları hafifletmek amacıyla kullanılan bir psikoterapi yöntemidir. 1987 yılında Francine Shapiro tarafından geliştirilmiştir. EMDR, bireylerin travmatik anılarını yeniden işlemelerine ve bu anılara karşı duyarsızlaşmalarına yardımcı olur. 

EMDR Terapisinin Temel Bileşenleri

1.Bilateral Uyarım:

1.EMDR’nin en karakteristik özelliği, bireyin göz hareketleri, dokunsal uyarılar veya sesler gibi iki taraflı (bilateral) uyarımlara maruz bırakılmasıdır. Bu uyarımlar, beynin travmatik anıları yeniden işlemesini ve entegre etmesini kolaylaştırır.

2.Travmatik Anıların Yeniden İşlenmesi:

1.Terapist, bireyin travmatik anılarını yeniden ziyaret etmesine ve bu anılar üzerinde çalışmasına rehberlik eder. Amaç, anıların olumsuz duygusal yükünü azaltmak ve daha sağlıklı bir şekilde işlenmesini sağlamaktır.

3.Adaptif Bilgi İşleme Modeli:

1.EMDR, beynin doğal olarak travmatik bilgileri işleme ve entegre etme yeteneğine sahip olduğu varsayımına dayanır. Travmatik olaylar sırasında bu işlem süreci engellenebilir ve anılar işlenmemiş veya “donmuş” halde kalabilir. EMDR, bu işleme sürecini yeniden başlatmayı amaçlar.

Terapinin Aşamaları

1.Hazırlık ve Değerlendirme:

1.Terapist, bireyin geçmiş deneyimlerini ve mevcut sıkıntılarını anlamak için detaylı bir değerlendirme yapar. Bireyin EMDR terapisini anlaması ve sürece hazırlanması için bilgi verilir.

2.Hedef Belirleme:

1.Travmatik anılar, olumsuz inançlar ve duygusal sıkıntılar belirlenir. Terapist ve danışan, üzerinde çalışılacak spesifik hedefleri tanımlar.

3.Desensitizasyon:

1.Birey, travmatik anıyı hatırlarken, terapist tarafından yönlendirilen bilateral uyarıma maruz kalır. Bu süreç, anının duygusal yoğunluğunu azaltmayı ve bireyin anıya karşı duyarsızlaşmasını hedefler.

4.Yeniden İşleme:

1.Bireyin travmatik anıya karşı geliştirdiği yeni, daha olumlu inançlar ve duygusal tepkiler desteklenir. Terapist, bireyin bu yeni perspektifleri benimsemesine yardımcı olur.

5.Kurulma:

1.Yeniden işlenen anıların ve olumlu inançların sağlamlaştırılması sağlanır. Bu süreç, bireyin travmatik anılarla başa çıkma becerilerini güçlendirir.

6.Beden Tarama:

1.Terapist, bireyin bedeninde hala travmatik anıya bağlı herhangi bir fiziksel gerilim veya rahatsızlık olup olmadığını değerlendirir ve bunları hafifletmeye çalışır.

7.Kapanış:

1.Seans sonunda, bireyin duygusal durumunu dengelemek için rahatlatıcı teknikler kullanılır. Terapist, bireyin seans sonrasında kendini iyi hissetmesini sağlar.

8.Yeniden Değerlendirme:

1.Takip seanslarında, terapist ve birey, önceki seansların etkilerini değerlendirir ve gerekirse yeniden işlemeye devam eder

EMDR Terapisinin Faydaları

  • Travmatik Anıların İşlenmesi:EMDR, travmatik anıların duygusal yükünü azaltarak, bireylerin bu anılardan daha az etkilenmesini sağlar.
  • Hızlı ve Etkili:Diğer terapi yöntemlerine kıyasla, bazı bireylerde travmatik anıların daha hızlı işlenmesine ve semptomların azalmasına yardımcı olabilir.
  • Geniş Uygulama Alanı:TSSB dışında, anksiyete, depresyon, fobi, kronik ağrı ve diğer birçok psikolojik sorun için de etkili olabilir.
  • Bütüncül Yaklaşım:Bireyin geçmiş deneyimlerini, mevcut sıkıntılarını ve geleceğe yönelik hedeflerini bütüncül bir şekilde ele alır.
  • EMDR terapisi, travmatik anıların yeniden işlenmesini ve duygusal yüklerinin azaltılmasını sağlayarak, bireylerin psikolojik iyilik hallerini artıran etkili ve bilimsel temelli bir terapi yöntemidir.

Şema Terapi

Şema Terapi, kronik ve derin psikolojik sorunları ele almak için geliştirilmiş bir psikoterapi yöntemidir. Jeffrey Young tarafından 1990’larda geliştirilmiştir. Şema Terapi, bilişsel-davranışçı terapi, bağlanma teorisi, psikodinamik terapi ve gestalt terapi gibi çeşitli terapötik yaklaşımları birleştirir. 

Şema Terapi, bireylerin çocukluk döneminden itibaren oluşan ve yaşamlarını olumsuz etkileyen şemaları fark etmelerine, bu şemaları değiştirmelerine ve daha sağlıklı yaşam biçimleri geliştirmelerine yardımcı olan kapsamlı bir terapötik yaklaşımdır.

  • Şemalar ve Modlar: Şema Terapi’nin merkezinde, çocukluk döneminde oluşan ve kişinin yaşamı boyunca tekrarlayan olumsuz kalıplar olan “şemalar” yer alır. Bu şemalar, bireyin dünyayı algılama ve başa çıkma biçimini etkiler. Modlar ise bireyin farklı zamanlarda sergilediği duygu, düşünce ve davranışların bütünüdür ve genellikle şemaların etkisiyle ortaya çıkar.
  • Kökeni ve Gelişimi: Şemalar, çocukluk döneminde karşılanmamış temel duygusal ihtiyaçlardan kaynaklanır. Bu ihtiyaçlar arasında güvenlik, kabul, özerklik, gerçekçi sınırlar ve kendiliğin ifadesi bulunur. Şema Terapi, bu temel ihtiyaçların karşılanmadığı durumlarda gelişen şemaları hedef alır.
  • Duygusal Değişim ve Yeniden Yapılandırma: Terapi sürecinde, danışanlar şemalarını ve modlarını fark ederler ve bunların kökenlerini anlarlar. Ardından, terapist ile birlikte bu şemaları değiştirmek ve daha sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmek için çalışırlar.
  • Terapötik İlişki: Şema Terapi’de terapötik ilişki büyük önem taşır. Terapist, danışanın duygusal ihtiyaçlarını anlamaya çalışır ve ona güvenli bir ortam sağlar. Bu ilişki, danışanın geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimlerin yeniden yapılandırılmasına yardımcı olur.
  • Uygulama Alanları: Şema Terapi, kişilik bozuklukları, kronik depresyon, anksiyete bozuklukları, yeme bozuklukları ve ilişki sorunları gibi birçok psikolojik sorunun tedavisinde etkili bir yöntemdir.

Pzts-Cmts: 9.00 - 19.00
Pazar 11.00 - 16.00

Cumhuriyet mahallesi Özlem caddesi Göksu sokak No:9 Atılım Villa Beykent
Büyükçekmece / İstanbul